Sayfalar

14 Ekim 2012 Pazar

Türkiye'den Alex geçti...




105 yıllık tarihinde Fenerbahçe'nin en iyi yabancı futbolcusu olarak gösterilen, kırdığı rekorlar ve takımına kazandırdığı başarılarla adını kulüp tarihine altın harflerle yazdıran Alex de Souza, heykelinin dikildiği 9. sezonunda sarı lacivertli takımdan ayrıldı.
2004 yılında, Barcelona, Valencia, Espanyol, Sevilla, Arsenal ve Hertha Berlin kulüplerinin transfer gündemindeyken, dönemin asbaşkanı Hakan Bilal Kutlualp'in Brezilya'ya giderek Fenerbahçe'ye transferini gerçekleştirdiği Alex de Souza, sarı lacivertli takımdaki 9. sezonunda sportif direktör ve teknik sorumlu Aykut Kocaman tarafından süresiz kadro dışı bırakıldı. Bunun üzerine başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilerle bir araya gelen Alex de Souza, sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti.


REKORLARI ALT ÜST ETTİ
Transfer olduğu günden bu yana Fenerbahçe taraftarının gönlünde taht kuran 35 yaşındaki futbolcu Alex de Souza, sarı-lacivertli takımla rekorları altüst etti. Brezilyalı futbolcu, geldiği ilk sezonda 24 gol kaydederek Fenerbahçe'ye şampiyonluk yaşattı. Üçüncü sezonunda 19 golle Süper Lig'de gol kralı olan Alex, Fenerbahçe'nin lig tarihinde gol kralı olan ilk yabancı futbolcusu unvanını da elde etti.
Dördüncü sezonunda Fenerbahçe'yi tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline taşıyan Alex, yaptığı 6 asistle Devler Ligi'nde o sezonun asist kralı unvanını da kazandı. Brezilyalı yıldız, altıncı sezonunda Fenerbahçe'nin Avrupa Kupaları tarihinde en çok oynayan ve en çok gol atan futbolcusu olarak tarihe geçti. Yedinci sezonunda Alex, 28 golle Fenerbahçe kariyerinde ikinci kez Süper Lig gol kralı olmayı başardı.
9. sezonunu geçiren Brezilyalı futbolcu, 340 maçta forma giydi ve toplam 170 gol kaydetti. Fenerbahçe tarihinde en çok forma giyen yabancı futbolcu unvanını da kazanan Alex, lig tarihinde 100 gol barajını geçen ilk yabancı futbolcu da oldu. Brezilyalı kaptan, Fenerbahçe'nin lig tarihindeki 3 bininci golünü de kaydederek tarihe geçti.


CORITIBA'DA BAŞLADI
1995 yılında Brezilya'nın Coritiba FC kulübünde profesyonel futbol hayatına başlayan Alex de Souza, 1997 yılında Palmeiras'a transfer oldu. Palmeiras'ta yıldızı parlayan Alex, 1999 yılında ilk kez Brezilya A Milli Takım formasını giydi ve 1999 Copa America'yı kazanan takımda yer aldı. 2000 yılında Flamengo'ya kiralık olarak giden Alex, burada beklediğini bulamadı ve kendi ifadesiyle kariyerinin en kötü zamanını yaşadı. 2001 yılında tekrar Palmeiras'a dönen Alex, aynı yıl Cruzeiro'ya kiralık olarak gitti.
Cruzeiro'nun o dönemki teknik direktör Marco Aurelio'nun kendisiyle devam etmek istememesi üzerine 2002'de tekrar Palmeiras'a dönen Alex, daha sonra İtalya'nın köklü kulüplerinden Parma tarafından transfer edildi. 2002 yılında ilk Avrupa macerasına başlayan Alex, yabancılık çekmesinden kaynaklanan uyum sorunu nedeniyle burada da başarılı olamadı. Sadece 5 maça çıkan Brezilyalı oyuncu, aynı yıl içinde Cruzeiro'ya yeniden transfer oldu. Burada büyük başarılar elde eden Alex de Souza, Brezilya Milli Takımı'nın 2004 Copa Amarica kadrosuna çağrıldı.


2004 YILINDA FENERBAHÇE'YE TRANSFER OLDU
Birçok Avrupa kulübünün de yakından ilgilenmeye başladığı Brezilyalı futbolcunun, 2004 yılında Fenerbahçe kariyeri başladı. Brezilya Milli Takımı ile 2004 yılında Copa America'yı kazandıktan sonra Fenerbahçe'yi tercih eden Alex de Souza, Sarı-lacivertli forma ile ilk sezonunda lig şampiyonluğu yaşadı. O sezon ligde 31 maçta 24 gol kaydeden Alex, Sarı-lacivertli takımın şampiyonluğunda büyük rol oynadı. Fenerbahçe'de Alex'in tüm maçlarında forma giydiği Şampiyonlar Ligi'nde ise 9 puan topladı ve grubu üçüncü sırada tamamlayarak UEFA Kupası'na gitti. Ancak Sarı-lacivertli takım, UEFA Kupası 3. turda Real Zaragoza'ya elendi. Alex, bu sezon Süper Lig, Türkiye Kupası ve UEFA Kupası'nda toplam 26 gol kaydetti

100. YILDA GOL KRALI
2003-2004 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe'nin 2004 yazında yaptığı en flaş transfer olarak sarı-lacivertli ekiple sözleşme imzalayan Alex, Türkiye'de geçirdiği 8 yılın büyük bir bölümünde sadece sahada oynadığı futbolla gündeme geldi. Fenerbahçe'nin 100. yılında gösterdiği performansla büyük beğeni toplayan Sambacı, sezon sonunda hem Fenerbahçe'yi şampiyonluğa taşıyor hem de bu başarıyı gol krallığıyla taçlandırıyordu.
ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE ASİST KRALI
Fenerbahçe'de gösterdiği performansla sarı-lacivertli ekibin Brezilya'dan yaptığı transferlerin öncüsü olan Alex de Souza, vatandaşı Zico yönetiminde Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline taşıyan isimlerden biriydi.
2007-2008 sezonunda çeyrek finalde Chelsea'ye elenerek Şampiyonlar Ligi yarı finalinin kapısından dönen Fenerbahçe'de, Brezilyalı yıldız sezonu Şampiyonlar Ligi asisy kralı olarak tamamlamayı başardı.


'KOCAMAN' PROBLEM
Fenerbahçe formasıyla gösterdiği üstün performans ve özellikle derbilerde attığı gollerle sarı-lacivertli taraftarların gönlünde taht kuran Alex için sonun başlangıcı 2010-2011 sezonunun ilk aylarında yaşandı. Takımın başına geçen bir diğer Fenerbahçe efsanesi Aykut Kocaman ile problemler yaşayan Brezilyalı yıldız kısa süre içerisinde kendini yedek kulübesinde buldu.
Ancak 2010-2011 sezonu beklentilerin aksine Alex de Souza için altın sene oldu. Takımın sahada gösterdiği kötü oyun ve üst üste gelen puan kayıplarının ardından sazı eline alan Brezilyalı yıldız, sezonu 28 gol ile kapatarak hem gol krallığına ulaştı hem de Fenerbahçe'yi 4 sene aradan sonra tekrar şampiyonluğa taşıdı.
SON GOLÜ BURSASPOR'A
Uzun süredir Spor Toto Süper Lig'de gole hasret kalan Alex de Souza ligdeki son golünü geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda Bursaspor'a karşı kaydetti. Alex'in jeneriklik bir gol kaydettiği karşılaşmayı Fenerbahçe, 1-0'lık skorla kazanmayı başarmıştı.
Alex daha sonra Süper Kupa'daki Galatasaray ve UEFA Avrupa Ligi'ndeki Marsilya karşılaşmasında gol sevinci yaşadı.


HEYKELİ DİKİLDİ!
Fenerbahçeli taraftarlar, 16 Eylül 2012 tarihinde Yoğurtçu Parkı'ndaki Lefter Küçükandonyadis heykelinin yanına Alex de Souza'nın heykelini dikti. Heykel açılışına, Alex'i kadro dışı bırakan teknik direktör Aykut Kocaman da katılırken, Brezilyalı futbolcu yaptığı açıklamada Aykut Kocaman'a da teşekkür etti. Bundan tam 2 hafta sonra ise teknik direktör Aykut Kocaman, Alex'i kadro dışı bırakma kararı aldı. Bunun üzerine başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilerle bir araya gelen Alex de Souza, sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti.

5 Ağustos 2012 Pazar

Anadolu takımlarına gelen dikkat çekici yabancı transferler

Kasımpasa - Andreas Isaksson
Kasımpasa - Kalu Uche
Medical Park Antalyaspor - Lamine Diarra
Elazıgspor - Julien Faubert
İstanbul Büyükşehir Belediyespor - Eduardo Carvalho
Gaziantepspor - Senijad Ibricic
Kayserispor - Pablo Mouche
Orduspor - David Barral
Karabükspor - Lomana Lualua
Kayserispor - Cleyton

24 Eylül 2011 Cumartesi

Mahalle Maçlarındaki İlginç Kurallarımız


►Üç korner Bir penaltıydı

►En iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı

►Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

►Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip küfür edilirdi.

► Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

►Anne-baba çağırınca maç biterdi.

►Topu patlatan parasını öderdi

►Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

►Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe Açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı.

►Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi

►Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

►Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin kocaman 3 adım atmasıyla belirlenirdi.

►Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

►Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi.

►Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.

►Atan alır mevzusu vardı. Eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

►Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu

28 Ağustos 2011 Pazar

CESUR YÜREK LUGANO...


2006-2007 sezonu için transferin son gününde paket program olarak Edu Dracena ve Mateja Kezman ile birlikte Güney Amerika'nın en iyi savunma oyuncusu ünvanı ile Fenerbahçe macerasına başlayan ve ilk günden bugüne kadar istisnasız her Fenerbahçe taraftarının ''canı'' olan Tota ile ayrılık vaktimiz malesef geldi...

En azından kendi açımdan malesef diyorum çünkü Pierre Van Hooijdonk, Luciano, Rapajic ve Appiah'ın ardından Fenerbahçe'den GÖNDERİLMEK ZORUNDA KALAN Lugano'ya olan sevgim hakikaten çok başka bir boyutta. Bugün bizleri sahaya koysalar ve Fenerbahçe için canla başla, Fenerbahçe ruhu ile oynayın deseler hepimiz Lugano gibi oynarız, Fenerbahçe için kendini parçalayarak oynayan kim var deseler yabancı olarak Alex ile birlikte ilk onu sayarız ...

Biliyorum zaman zaman öyle anlar gelecek ki onun gözlerini açıp elleri arkada hakeme itiraz edişini bile özleyeceğim, golden sonra formasını sallayarak gözümüzün içine baka baka gırtlağı yırtılana kadar gol diye bağırmasını hep hatırlayacağım, kısacası Lugano'yu inanılmaz özleyeceğim. Ben bu ayrılık için ''Severek Ayrılanlar'' diyebilirim çünkü içinde bulunduğumuz bu durumdan dolayı dün sayın Ali Koç'un söylediği gibi istemediğimiz halde bazı oyuncularımız ile yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız.

Bize yaşattığın her güzel duygu için, formana bizim sahip çıkacağımız kadar saha içinde sahip çıktığın için, skor açısından daraldığımız her anda gerek ön ve arka direkte gerekse kalecilerden seken topları tamamlayarak bize koştuğun her dakika için binlerce kez teşekkürler... Yolun açık olsun Alfredo Lugano Moreno ..

10 Temmuz 2011 Pazar

Aziz Yıldırım'ın 13 yılı aşkın yılın öyküsü...



Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 13 yılı aşkın bir süredir kulüp başkanlığını sürdürüyor.


Fenerbahçe Kulübü'nün 14-15 Şubat 1998 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında ilk kez başkan seçilen Aziz Yıldırım, toplam 9 kongreyi geride bırakarak görevini 13 yılı aşkın bir süredir aralıksız devam ettiriyor.


Bugüne dek 6 olağan, 3 olağanüstü genel kurul toplantısı olmak üzere toplam 9 kongre geçiren 59 yaşındaki Aziz Yıldırım, 6 seçime tek aday olarak girdi.


Görev süresi içinde 2 kez istifa eden Yıldırım, camiadan gelen baskılarla yeniden aday olup, olağanüstü genel kurullarda başkan seçilip güven tazeledi.


-14-15 ŞUBAT 1998-

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na soyunduğu 14-15 Şubat 1998 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurulda, kendisine en yakın rakibi Vefa Küçük'ü sadece 1 oy ile geçerek, ilk kez sarı-lacivertli kulübe başkan seçildi.

Bu kongrede başkanlık yarışını kazanan Yıldırım, yönetim kurulu listesinde ise kaybetti. Kongrede başkanlığa Aziz Yıldırım seçilirken, yönetim kurulunda Vefa Küçük'ün listesi kazandı.


Kongrede Aziz Yıldırım 1469, Vefa Küçük 1468 ve Ömer Çavuşoğlu 157 oy aldı.

-13-14 HAZİRAN 1998-

Vefa Küçük'ün yönetim kuruluyla görevine başlayan Yıldırım, 13-14 Haziran 1998 tarihlerinde planlanan seçimli olağanüstü genel kurulda, tek aday olarak kendi listesiyle 2. kez başkan seçildi.


Rakibinin yönetim kuruluyla 4 aylık bir çalışma dönemi geçiren Yıldırım, 14 Haziran'dan itibaren ilk kez kendi oluşturduğu listeyle çalışmaya devam etti.

Bu kongrede Aziz Yıldırım'a 655, yönetim kurulu listesine ise 653 oy verildi.

-19-20 ŞUBAT 2000-

Vefa Küçük, 19-20 Şubat 2000 tarihlerindeki olağan genel kurulda 2. kez Aziz Yıldırım'a rakip oldu.


Yıldırım, 2 bin 657 oy aldığı kongrede, bin 974 oy alan Küçük'e 683 oy fark atarak, 3. kez Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na seçildi.


-İLK İSTİFA VE 30 HAZİRAN-1 TEMMUZ 2001 KONGRESİ-

Aziz Yıldırım, görev süresi içindeki ilk istifa kararını, sarı-lacivertli takımın kendi yönetiminde ilk kez ligi şampiyon bitirdiği 2000-2001 sezonunun sonunda aldı.

Katıldığı bir televizyon programında canlı yayında, sağlık nedenleri ve ailesine yeterince vakit ayıramadığı gerekçesiyle görevini noktaladığını açıklayan Yıldırım, geri dönmesi için baskı yapılmamasını istediyse de gelen baskılar üzerine yeniden aday oldu.


İstifanın ardından 30 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda yeniden aday olarak yeni yönetim kurulu listesiyle seçilen Aziz Yıldırım, bin 67 oyla 4. kez Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na geldi.


-2-3 MART 2002-

2-3 Mart 2002 tarihlerinde gerçekleştirilen seçimli olağan genel kurulda yeniden aday olan Aziz Yıldırım 5. kez sarı-lacivertli kulübe başkan seçildi.

Tek aday olarak girdiği seçimde 2 bin 175 oy alan Aziz Yıldırım, yeni yönetim kurulu listesiyle devam etti.


-6-7 MART 2004-

Fenerbahçe Başkanı, 6-7 Mart 2004 tarihlerinde gerçekleştirilen seçimli genel kurulda 6. kez başkan seçildi.

Son 3 kongrede olduğu gibi yine rakipsiz olan Yıldırım, 3 bin 586 üyenin katıldığı genel kurulda, 3 bin 555 oyunu aldı.



-4-5 MART 2006-

Yapılan tüzük değişikliğiyle başkanlık görev süresi 3 yıla çıkarılan Fenerbahçe'de, 4-5 Mart 2006'da gerçekleştirilen olağan genel kurulda Aziz Yıldırım 7. kez başkan seçilirken, bu kez 3 yıl başkanlık yapacaktı.


Yıldırım, yine tek aday olarak girdiği kongrede 3 bin 676 oy alarak başkanlığa getirildi.

-İKİNCİ İSTİFA, 24-25 HAZİRAN 2006 KONGRESİ-

Yıldırım, Fenerbahçe Başkanlığı görevi süresince ikinci kez istifasını 2005-2006 sezonu sonrası açıkladı.

Camiadan gelen yoğun baskılar üzerine kararını değiştiren Aziz Yıldırım, 24-25 Haziran 2006 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan üstü genel kurulda tek başına aday olarak 8. kez Fenerbahçe Kulübü'ne başkan seçildi.

Kongrede Aziz Yıldırım, 2 bin 824 üyeden oy aldı.

-SON KONGREDE ŞADAN KALKAVAN RAKİP OLDU-
Fenerbahçe Kulübü'nde 2000'den sonra yapılan 5 kongreye tek aday olarak giren Yıldırım'ın karşısına, 23-24 Mayıs 2009 tarihlerinde yapılan olağan genel kurulda eski yöneticilerden Şadan Kalkavan rakip olarak çıktı.

Rekor katılımla kongrede 6 bin 401 üye oy kullanırken, oyların 6 bin 335'i geçerli oldu. Kongre oyların 5 bin 53'ünü alan Yıldırım, 9. kez başkanlığa seçildi. Kalkavan 1216 oy alırken, genel kurulun ilk gününde adaylığını açıklayan Funda Sibel Pala'ya ise 66 oy çıktı.