Sayfalar

24 Eylül 2011 Cumartesi

Mahalle Maçlarındaki İlginç Kurallarımız


►Üç korner Bir penaltıydı

►En iyi oynayan iki kişi aynı takımda yer alamazdı

►Maçlar minyatür kalede oynanıyorsa, penaltı boş kaleye ters şekilde topukla vurulurdu.

►Abanma ve burun vurmak yoktu, vurulursa eleştirilip küfür edilirdi.

► Maçların hayali kale direkleri arası adım ile sayılır, olmaları gereken yerler iki taş ile işaretlenirdi.

►Anne-baba çağırınca maç biterdi.

►Topu patlatan parasını öderdi

►Takımlar kurulurken ilk oyuncuyu seçme hakkı, adım almayı iyi bilenindi.

►Kaleci topu 3 kere sektirirse rakibe Açılsana 3 kere sektirdim derdi rakip açılırdı.

►Top insanın pek münasip olmayan bir tarafına gelirse işetilirdi

►Penaltılarda kaleci değiştirilirse 2 penaltı atılırdı. Eğer ilk penaltı gol olursa ikincisi atılmazdı.

►Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin kocaman 3 adım atmasıyla belirlenirdi.

►Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.

►Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse gol yiyen takım 360 derece dönerek durumu kabullenirdi.

►Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.

►Atan alır mevzusu vardı. Eğer top kime çarpıp abuk zubuk biyere kaçmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.

►Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa kale çizgisinde yere yatılarak topa kafa vurulurdu

28 Ağustos 2011 Pazar

CESUR YÜREK LUGANO...


2006-2007 sezonu için transferin son gününde paket program olarak Edu Dracena ve Mateja Kezman ile birlikte Güney Amerika'nın en iyi savunma oyuncusu ünvanı ile Fenerbahçe macerasına başlayan ve ilk günden bugüne kadar istisnasız her Fenerbahçe taraftarının ''canı'' olan Tota ile ayrılık vaktimiz malesef geldi...

En azından kendi açımdan malesef diyorum çünkü Pierre Van Hooijdonk, Luciano, Rapajic ve Appiah'ın ardından Fenerbahçe'den GÖNDERİLMEK ZORUNDA KALAN Lugano'ya olan sevgim hakikaten çok başka bir boyutta. Bugün bizleri sahaya koysalar ve Fenerbahçe için canla başla, Fenerbahçe ruhu ile oynayın deseler hepimiz Lugano gibi oynarız, Fenerbahçe için kendini parçalayarak oynayan kim var deseler yabancı olarak Alex ile birlikte ilk onu sayarız ...

Biliyorum zaman zaman öyle anlar gelecek ki onun gözlerini açıp elleri arkada hakeme itiraz edişini bile özleyeceğim, golden sonra formasını sallayarak gözümüzün içine baka baka gırtlağı yırtılana kadar gol diye bağırmasını hep hatırlayacağım, kısacası Lugano'yu inanılmaz özleyeceğim. Ben bu ayrılık için ''Severek Ayrılanlar'' diyebilirim çünkü içinde bulunduğumuz bu durumdan dolayı dün sayın Ali Koç'un söylediği gibi istemediğimiz halde bazı oyuncularımız ile yollarımızı ayırmak zorunda kalacağız.

Bize yaşattığın her güzel duygu için, formana bizim sahip çıkacağımız kadar saha içinde sahip çıktığın için, skor açısından daraldığımız her anda gerek ön ve arka direkte gerekse kalecilerden seken topları tamamlayarak bize koştuğun her dakika için binlerce kez teşekkürler... Yolun açık olsun Alfredo Lugano Moreno ..

10 Temmuz 2011 Pazar

Aziz Yıldırım'ın 13 yılı aşkın yılın öyküsü...



Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 13 yılı aşkın bir süredir kulüp başkanlığını sürdürüyor.


Fenerbahçe Kulübü'nün 14-15 Şubat 1998 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında ilk kez başkan seçilen Aziz Yıldırım, toplam 9 kongreyi geride bırakarak görevini 13 yılı aşkın bir süredir aralıksız devam ettiriyor.


Bugüne dek 6 olağan, 3 olağanüstü genel kurul toplantısı olmak üzere toplam 9 kongre geçiren 59 yaşındaki Aziz Yıldırım, 6 seçime tek aday olarak girdi.


Görev süresi içinde 2 kez istifa eden Yıldırım, camiadan gelen baskılarla yeniden aday olup, olağanüstü genel kurullarda başkan seçilip güven tazeledi.


-14-15 ŞUBAT 1998-

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na soyunduğu 14-15 Şubat 1998 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurulda, kendisine en yakın rakibi Vefa Küçük'ü sadece 1 oy ile geçerek, ilk kez sarı-lacivertli kulübe başkan seçildi.

Bu kongrede başkanlık yarışını kazanan Yıldırım, yönetim kurulu listesinde ise kaybetti. Kongrede başkanlığa Aziz Yıldırım seçilirken, yönetim kurulunda Vefa Küçük'ün listesi kazandı.


Kongrede Aziz Yıldırım 1469, Vefa Küçük 1468 ve Ömer Çavuşoğlu 157 oy aldı.

-13-14 HAZİRAN 1998-

Vefa Küçük'ün yönetim kuruluyla görevine başlayan Yıldırım, 13-14 Haziran 1998 tarihlerinde planlanan seçimli olağanüstü genel kurulda, tek aday olarak kendi listesiyle 2. kez başkan seçildi.


Rakibinin yönetim kuruluyla 4 aylık bir çalışma dönemi geçiren Yıldırım, 14 Haziran'dan itibaren ilk kez kendi oluşturduğu listeyle çalışmaya devam etti.

Bu kongrede Aziz Yıldırım'a 655, yönetim kurulu listesine ise 653 oy verildi.

-19-20 ŞUBAT 2000-

Vefa Küçük, 19-20 Şubat 2000 tarihlerindeki olağan genel kurulda 2. kez Aziz Yıldırım'a rakip oldu.


Yıldırım, 2 bin 657 oy aldığı kongrede, bin 974 oy alan Küçük'e 683 oy fark atarak, 3. kez Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na seçildi.


-İLK İSTİFA VE 30 HAZİRAN-1 TEMMUZ 2001 KONGRESİ-

Aziz Yıldırım, görev süresi içindeki ilk istifa kararını, sarı-lacivertli takımın kendi yönetiminde ilk kez ligi şampiyon bitirdiği 2000-2001 sezonunun sonunda aldı.

Katıldığı bir televizyon programında canlı yayında, sağlık nedenleri ve ailesine yeterince vakit ayıramadığı gerekçesiyle görevini noktaladığını açıklayan Yıldırım, geri dönmesi için baskı yapılmamasını istediyse de gelen baskılar üzerine yeniden aday oldu.


İstifanın ardından 30 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda yeniden aday olarak yeni yönetim kurulu listesiyle seçilen Aziz Yıldırım, bin 67 oyla 4. kez Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı'na geldi.


-2-3 MART 2002-

2-3 Mart 2002 tarihlerinde gerçekleştirilen seçimli olağan genel kurulda yeniden aday olan Aziz Yıldırım 5. kez sarı-lacivertli kulübe başkan seçildi.

Tek aday olarak girdiği seçimde 2 bin 175 oy alan Aziz Yıldırım, yeni yönetim kurulu listesiyle devam etti.


-6-7 MART 2004-

Fenerbahçe Başkanı, 6-7 Mart 2004 tarihlerinde gerçekleştirilen seçimli genel kurulda 6. kez başkan seçildi.

Son 3 kongrede olduğu gibi yine rakipsiz olan Yıldırım, 3 bin 586 üyenin katıldığı genel kurulda, 3 bin 555 oyunu aldı.



-4-5 MART 2006-

Yapılan tüzük değişikliğiyle başkanlık görev süresi 3 yıla çıkarılan Fenerbahçe'de, 4-5 Mart 2006'da gerçekleştirilen olağan genel kurulda Aziz Yıldırım 7. kez başkan seçilirken, bu kez 3 yıl başkanlık yapacaktı.


Yıldırım, yine tek aday olarak girdiği kongrede 3 bin 676 oy alarak başkanlığa getirildi.

-İKİNCİ İSTİFA, 24-25 HAZİRAN 2006 KONGRESİ-

Yıldırım, Fenerbahçe Başkanlığı görevi süresince ikinci kez istifasını 2005-2006 sezonu sonrası açıkladı.

Camiadan gelen yoğun baskılar üzerine kararını değiştiren Aziz Yıldırım, 24-25 Haziran 2006 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan üstü genel kurulda tek başına aday olarak 8. kez Fenerbahçe Kulübü'ne başkan seçildi.

Kongrede Aziz Yıldırım, 2 bin 824 üyeden oy aldı.

-SON KONGREDE ŞADAN KALKAVAN RAKİP OLDU-
Fenerbahçe Kulübü'nde 2000'den sonra yapılan 5 kongreye tek aday olarak giren Yıldırım'ın karşısına, 23-24 Mayıs 2009 tarihlerinde yapılan olağan genel kurulda eski yöneticilerden Şadan Kalkavan rakip olarak çıktı.

Rekor katılımla kongrede 6 bin 401 üye oy kullanırken, oyların 6 bin 335'i geçerli oldu. Kongre oyların 5 bin 53'ünü alan Yıldırım, 9. kez başkanlığa seçildi. Kalkavan 1216 oy alırken, genel kurulun ilk gününde adaylığını açıklayan Funda Sibel Pala'ya ise 66 oy çıktı.

Fenerbahçe küme düşerse neler olur ?

Bank Asya Ligi'ni yayınlayan TRT reyting rekorları kırar, müthiş kâr eder.
Fenerbahçeliler uzun süre gazete okumaz, tirajlar düşer.
Bank Asya ligi maçları artık gazetelere tam sayfa girer. Basınımız sonunda alt liglere ilgi gösterir.
Bank Asya, Türkiye'nin en çok reklamı yapılan bankası olur.
Fenerbahçeliler, Lig TV aboneliklerini iptal eder; Digitürk zarar eder.
Juventus'un küme düşmesi haftalarca örnek gösterilip, tartışılır.

BURSASPOR BAYRAM EDER
Şenol Güneş'in basın toplantısını yayınlamayan, yarıda kesen spor kanalları travmaya girer.
Her 10 futbol yazarından 8'i Aziz Yıldırım yalakası olduğu için Türk basınında asrın yazar tasfiyesi yaşanır.
"Şenol Güneş haklıymış kardeşim" nidaları yükselir.
Bursaspor, olası Şampiyonlar Ligi geliri için Aziz Yıldırım'a teşekkür eder.
Trabzonspor'dan ayrılan futbolcular, Şampiyonlar Ligi'nde oynayamayacakları için bunalıma girerler.

İnşallah şike çıkmaz
Tabii yukarıdaki yorumlar şu an için, işin şakası...
Bu satırları yazdığımda saatler 13.15'i gösteriyordu.
Asrın şike operasyonundaki gerçekler önümüzdeki günlerde netleşecek. Belki de soruşturma aylarca sürecek.

ALDATILMA DUYGUSU
Fenerbahçe küme düşerse zil takıp oynayacak değilim. Çünkü ben de Fenerbahçeliyim.
Üç yaşındaki oğluma daha yeni Fenerbahçe forması aldım, birlikte gideceğimiz maçların hayalini kuruyorum.
Varsın bu yazıya da yüzlerce küfürlü mail gelsin. Biz bu oyunu neden seviyoruz?
En basit ama en adil oyun olduğu için...
Amatör takımların bile milyon dolarlık takımları yenme olasılığı olduğu için...
İnşallah iddialar doğru değildir.
Düşünsenize, eğer şikeyle, parayla maçlar kazanıldıysa hepimiz aldatıldık demektir. Bundan daha kötü bir duygu olabilir mi?
Eğer korkulan olursa da Türkiye'de futbol a'dan z'ye yeniden yapılandırılmalı.
Buna medya da dahil!

27 Şubat 2011 Pazar

Yeni lider Fenerbahçe


Spor Toto Süper Lig'in 11. haftasında Bursaspor'dan liderliği devralan Trabzonspor, Kayserispor ile 3-3 berabere kalarak 12 hafta aradan sonra liderlik koltuğundan indi ve zirveye Fenerbahçe oturdu.
Son 7 maçını kazarak 7'de 7 yapan ve çıkışını sürdüren Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında gol farkıyla ligin yeni lideri oldu. Fenerbahçe 51 puan 30 averajla 1. sıraya otururken ikinci sıraya düşen Trabzonspor da yine 51 puan ve 30 averajla takip ediyor